Orta Avrupa Gezisi "Budapeşte" 3

BUDAPEŞTE, İÇ ŞEHİR
            İç Şehir, Peşte’nin merkezidir. Ünlü alışveriş merkezleri, kafeler, restoranlar, Büyük Şehir Belediyesi Meclis Binası, İktisadi Bilimler Üniversitesi… hep bu taraftadır. Peşte, on yedinci yüzyılın sonlarında oldukça harap, nüfusu da çok azalmış bir durumdaymış. Sonraki yıllarda bugün şehrin ortasında kalan kasabaları oluşturan yeni yerleşim yerleri kurulmuştur. On dokuzuncu yüzyılda imar projeleri kapsamında içlerinde dükkân ve kafelerin de bulunduğu büyük binalar yapılmış. Bunların içinde sayabileceğimiz başlıca binalar; Macar Ulusal Müzesi, New York Sarayı ve Yeni Tiyatro’dur. Peşte’nin bugün bu kadar gelişmiş olmasında ve Buda’yı sanayi ve ticaret alanlarında bu kadar geride bırakmasında Yahudi Mahallesinin bu kısımda olmasının da büyük payı vardır. Yahudilerin başlıca etkinliği olan ticaret bölgenin kalkınmasında gerçekten önemli bir rol oynamıştır.
       
BUDAPEŞTE, VACİ UTCA
            Vaci Utca, Budapeşte’nin en gözde alışveriş mekânıdır. Vaci Utca’yı ülkemizin herhangi bir yeriyle kıyaslayacaksak bu yer İstiklal Caddesi olmalıdır; çünkü İstiklal Caddesi, İstanbul için nasılsa Vaci Utca’da Budapeşte için öyledir. Vaci Utca sadece Budapeşte’nin değil Macaristan’ın en gözde alışveriş merkezidir. Kigyo (Yılan) Sokağı tarafından ikiye ayrılan Vaci Utca’nın kuzey kesimi ile güney kesimi birbirinden farklı karakteristikler gösterir. Kuzey kesimi trafiğe kapalıyken güney kısmı açıktır. Vaci Utca’ya asıl ününü kazandıran caddenin trafiğe kapalı kuzey kısmındır
Kuzey kesimi 18. yüzyılın başlarından beri trafiğe kapalıdır; çok sevilen kafeleri, pastaneleri, restoranları ve alışveriş merkezleriyle popüler bir yaya bölgesidir. Vaci Utca’da orijinal mücevher, halı, antika, porselen, pipo, Fransız parfümü ve kumaş çeşitleri bulabilirsiniz. Bu saydığımız ürünler herhalde Avrupa’ya gidip bakılmadan ve alınmadan dönülemeyecekler listesinin ilk onundalardır.
Cadde üzerindeki binaların çoğu 19. ve 20. yüzyılın başından kalmadır. Bu tarihi binaların arasında modern, şık ve lüks mağazalar vardır. Hatta cadde üzerindeki eczanelerin bile müzelere layık ahşap mobilyaları vardır. 1905’ten günümüze değin Philantia çiçekçisi No:9’da noe-klasik tarzdaki binasında hizmet vermektedir. Çiçekçinin kendisi ise sezessionist üsluptadır. No:9 ayrıca Peşte Tiyatrosunun da yeridir.
BUDAPEŞTE, VÖRÖSMARTY MEYDANI
            Vaci Utca’nın kuzey kesiminin bitimindeki meydandır. Ünlü Macar vatanperver şair Mihaly Vörösmarty’nin soyadını taşımaktadır. Meydanın ortasında şaire adanmış bir heykel vardır ve heykelin üzerinde de Macar ulusundan isteğini ifade eden dizesi vardır: “Vatanın Macaristan, hiç durmadan hizmet et.” 
Meydanın doğu tarafında Luxus Mağazası yer alır.  Luxus Mağazası, 1911’de yapılmış üç katlı bir binada hizmet vermektedir. Meydanın kuzey tarafında ise kentin en ünlü pastanelerinden Gerbeaud Cukraszda vardır. Bu pastaneden, Peşte’nin tarihi atmosferi içinde Vörösmarty meydanını izlerken bir yandan enfes Dobos Tortanızı yiyebilirsiniz. Macarların bu nefis tortasının en altında yumuşacık pandispanya keki, üzerinde katmanlar halinde kahveli krema ve en üstünde ise karamelize edilmiş altın renkli şeker tabakası vardır. Dobos Tortası dışında Gundel Palacsinta da spesialler arasındadır. Bu nefis tatlı yoğun bademle doldurulmuş ve bol çikolatayla servis edilen harika bir kreptir.

BUDAPEŞTE, KAHRAMANLAR MEYDANI
Budapeşte’nin en önemli meydanlarından biri olan Kahramanlar Meydanı, Adrassy caddesinin bitiminde Şehir Parkındadır. Budapeşte’nin iki önemli binası “Güzel Sanatlar Müzesi” ve “ Macar Ulusal Müzesi”ne komşudur.
Kahramanlar Meydanı, 1896 yılında Macarların bölgeye gelişinin 1000. yıl dönümü kutlamalarının açılışının yapıldığı yerdir. Meydanın ortasında baş melek Cebrail’in heykeli vardır ve bu heykel 36 metre yüksekliğindeki bir sütunun üstünde bulunmaktadır. Meydanın çevresi yine heykel grubu ile donatılmıştır. Bu heykeller; yedi Macar kabilesini temsil eden yedi tane atlı heykelden oluşmaktadır.
Macaristan’ın Binyıl Kutlamaları(1896), Budapeşte’nin gelişiminde önemli bir yere sahiptir. Ayrıca Avusturya-Macaristan İmparatorluğu tarihinde önemli bir noktayı belirlemiştir. Budapeşte o dönemde Avrupa için bile çok da benzeri olmayan hızlı bir modernleşme süreci yaşamıştır. Yüzlerce ev, saray, kamu binası yapılmış; şehrin aydınlatması geliştirilmiş –o tarihlerde aydınlatma gazla idi- ve Avrupa kıtasının ilk yeraltı ulaşım sistemi kullanıma açılmıştır. Bu gün Amerika Birleşik Devletleri teknoloji söz konusu olduğunda en ön sırayı almaktadır. Ancak ABD henüz kendi içinde birliğini bile tam olarak sağlayamamışken Macaristan’da yeraltı ulaşımına başlanmıştı.
 Komünizm döneminde, Kahramanlar Meydanı’nda 1 Mayıs törenleri yapılırmış. Ancak Kahramanlar Meydanını önemli kılan bir diğer olay 1989’da yaşanmıştır. 16 Haziran 1989’da 250000 kişilik bir kalabalık, 1958’de SSCB tarafından idam edilen Macaristan başbakanı İmre Nagy’nin yeniden defnedilmesi esnasında bu meydanda toplanmış ve defin töreni gerçekleştirilmiştir.   
         

BUDAPEŞTE KAPLICALARI
            Budapeşte, şifalı yeraltı sularıyla önemli bir sağlık turizmi merkezidir. Kaplıcaların tarihi çok eskilere dayanır. Ancak Macaristan’daki ilk hamamlar Roma İmparatorluğu döneminde açılmış olmasına rağmen asıl hamam kültürü Osmanlının Budapeşte’ye hâkim olduğu 16. ve 17. yüzyılda gelişmiştir. Bugün Budapeşte’de iki adet Türk hamamı ve iki adet Türk kaplıcası vardır. Bu hamamların isimleri: Rudas ve Kiraly; kaplıcalarınkiler ise Rac ve Csaszar’dır. Bu kaplıca ve hamamların hepsi birer Türk şaheseridir.
Osmanlı Bölgedeki hâkimiyetini kaybedince izleri kasıtlı bir şekilde ve hızla silinmeye başlandı. Osmanlının Budapeşte’de yaptırdığı yirmi beş cami, kırk yedi mescit, on iki medrese, on altı mektep, yedi tekke, iki hamam, sekiz kaplıca, dokuz han, bir saat kulesi ve bir Bedesten’den günümüze sadece bazı izler kalmıştır. Bu izler de olmasa bir zamanlar Osmanlı’nın bölgeye hâkim olduğunu söylemek neredeyse imkânsız olacak. Osmanlı İmparatorluğunun hâkimiyeti altında yaşamayı sindiremeyen ve gurur meselesi yapan Macar kralları, Osmanlı İmparatorluğu bölgedeki hâkimiyetini kaybeder kaybetmez Osmanlının izlerini silme çalışmalarına başlamışlardır. Yukarıda saydığımız onca yapıdan günümüze en sağlam şekilde gelenler Osmanlının çok ileri tekniği ve özgün mimarisiyle yaptırdığı hamamları ve kaplıcalarıdır. Hamamların korunmasının bir nedeni de dini birer yapı olmamalarıdır çünkü Hıristiyan Macaristan’da ilk olarak dini yapılar yok edilmiştir. Tabi benzer durum Osmanlı’nın Macaristan’ı fethi sırasında da yaşanmış, kiliseler camiye çevrilmiştir.
Budapeşte’de tabi ki sadece Osmanlı kaplıcaları yoktur. Osmanlı kaplıcaları dışında meşhur kaplıcalar: Gellert Kaplıcası, Tuna Termal Otel Tesisleri, Aquincum Corinthia Oteli, Margit Adasındaki Tuna Termal Oteli’dir.
Budapeşte’deki hamamlara bakacak olursak Osmanlıdan kalma birer başyapıt olan Rudas ve Kiraly hamamlarını incelemek ayrı bir keyif olacaktır.

BUDAPEŞTE, RUDAS HAMAMI
            Rudas Hamamı ilk orak 1950’de yapılmıştır. 1566’da ise ünlü Osmanlı sadrazamlarından Sokullu Mehmet Paşa tarafından yenilenmiş ve genişletilmiştir. Osmanlı hamamlarının en orijinal özelliklerinden biri olan sekizgen havuz, Rudas Hamamında 16. yüzyıldan günümüze özgünlüğünü kaybetmeden gelmiştir. Ayrıca bu havuzun çevresinde farklı sıcaklıklarda dört küçük köşe havuzu vardır. Hamamın üstünü de, ışığın içeri süzülmesine izin veren özel Osmanlı hamam kubbesi ile kapatılmıştır.